Sosyal medya hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi… Ekmek, su gibi vazgeçilemez bir nimet… Bu dünyada hepimiz çok vakit geçiriyoruz; kim nerede, kiminle, ne yapıyor artık rutin merak sorularımız haline geldi… Fotoğrafımızı kaç kişi beğenmiş, ne yorumlar yazmış falan da filan… Tabii hep olumlu yorumlar yok, olumsuz yorumlar da oldukça fazla… Dilin kemiği yok derler ya eskiler, artık klavyesinin tuşu yok diyesimiz geliyor o insanlara… Sanal bir dünya olsa da olumsuz yorumlar bizi oldukça üzebiliyor. Aman takma desek de ne yazık ki takıyoruz… Sanal kavgalar, tartışmalar… Türlü türlü klavye şövalyelikleri…
Kulağa zor geliyor olsa da başkalarının hakkınızda düşündüklerini umursamamanın birkaç yolu var. Sürekli başkalarının onayını beklemek yapmak istediklerimizi yapmamızı engeller ve aynı zamanda da sağlıksızdır. Birçok insan sevilmeyi ister; ancak başkaları uğruna kendi mutluluğunu feda etme noktasına gelmişseniz eğer, bu büyük bir problemdir. Siz de bu konuyla mücadele etmeye çalışıyorsanız başkalarının düşündüklerini umursamamanıza ve dikkatinizi yeniden kendinize ve hedeflerinize vermenize yardımcı olacak bu yöntemleri okumaya devam edin.
Herkesi memnun edemezsiniz.
Başkalarının hakkınızda düşündüklerine ne kadar değer verirseniz verin gerçek şu ki herkesi memnun edemezsiniz. Her zaman, daha iyi yapabileceğinizi hisseden ya da başkasının daha iyi bir iş çıkarttığını düşünen birileri olacaktır.
Başkalarının düşünceleri sizin sorununuz değil.
Bir kişinin fikri, yalnızca bir fikirdir. Bir şeyi farklı bir şekilde görüyor ya da hissediyor olması sizin probleminiz değildir ve bu durum gerçeklerden bahsettiği anlamına gelmez. Çevrenizdeki insanlardan kendi yargılarınız yüzünden değişmelerini bekleyemezsiniz, değil mi?
Çok fazla düşünmekten vazgeçin.
Aşırı analiz etmek ve uzun uzun düşünmek sağlıksız ve zararlıdır. Olumsuz detayları saplantı haline getirmektense bunları problemleri çözebilmek için birer fırsat olarak görün ve yolunuza devam edin. Durum hakkında yapabileceğiniz bir iki şey saptayın, daireler çizerek düşünmekten vazgeçin.
Odağınızı değiştirin
İnsanların işiniz ya da yaptıklarınız hakkında ne düşündüklerine kafa yormaya başladığınız anda dikkatinizi başka şeylere vermeye çalışın. Aynı anda hem ailenizin işiniz hakkında düşündükleri konusunda endişelenip hem de üzerinde çalıştığınız projeye odaklanamazsınız. Verilen bir görevi başarıyla yapamadıysanız eğer yalnızca bir dahaki sefere ne yapmanız gerektiğini düşünün. Aynı anda birçok şeye odaklanma kapasitesine sahipseniz eğer, bunu iyi değerlendirin.
En kötü durum senaryosu…
Başkalarının düşündükleri hakkında endişelenmeye başladığınız anda, durun ve olabilecek en kötü senaryoyu düşünün. İşinizden kovulacak, sınıf tekrarı yapacak ya da ihanete mi uğrayacaksınız? En kötü senaryo ne olursa olsun bunu atlatabileceğinizi biliyorsunuz ki muhtemelen böyle bir şey olmayacaktır. Kendinizi bu korkulardan arındırmaya çalışın.
Kendinizi kabullenin
Evet, insanın kendisini kabullenmesi zaman alır; ancak bir yerden başlamak gerekir. Gerçek benliğinizi yaşamanıza izin vermeseniz eğer, sizi siz olduğunuz için sevecek insanlarla asla karşılaşamayacak ve her zaman rol yapmak zorunda kalacaksınız. Siz kendinizi olduğunuz gibi kabullenmezseniz bunu başkalarından nasıl bekleyebilirsiniz ki? Mutluluğunuzu başkalarının düşünceleri üzerine temellendirirseniz, asla mutlu olamazsınız.
Kendinizi pozitif insanlarla çevreleyin
Moralinizi bozan ve korkularınızı besleyen negatif insanlarla vakit geçirmeyi bırakın. Kendinizi, özünüzdeki iyi şeyleri açığa çıkarabilecek pozitif ve kendinden emin insanlarla çevreleyin. Böyle kişilerin yanında olmak hayatı bambaşka bir ışık altında görmenize ve içinizdeki özgün kişiliği dışarıya çıkarmanıza yardımcı olacak.